Çocuklarla  Yaşamak Üzerine
Çocuklarla  Yaşamak Üzerine

Çocuklarla çalışan biri olarak şunu çok net görüyorum:
Hiçbir şey dışarıdan göründüğü kadar basit değil.

Ben satranç eğitmeniyim.
Tahtadaki tek bir hamle bazen bütün oyunun duygusunu değiştirir.
Bir çocuğa taşları öğretirken aslında ona düşünmeyi, beklemeyi, hedeflemeyi , görmeyi öğretiyorsun.

Ben drama eğitmeniyim.
Bir duygunun önce bedende nasıl belirdiğini, sonra nefeste, en son kelimede kendine yol bulduğunu izliyorsun.
Çocuk, sahnede kendi kendine var olmayı öğrendikçe, aslında hayatta da kendine alan açmayı öğreniyor.

Ve tiyatro oyuncusuyum.
Sahnede bazen tek bir bakış tüm hikâyeyi anlatır.
Bazen bir suskunluk, bir omuz düşüşü, bir nefesin titremesi…

Hikâye kelimelerde değil;
anlarda 

Çocuklarla çalışırken anlıyorsun ki:
    •    Bir çizgi sadece çizgi değil.
    •    Bir renk sadece renk değil.
    •    Bir sessizlik bile bir duygu alanı.

Çocuk seni kelimelerle dinlemiyor.
Seni bedeninden okuyor.
Niyetinden.
Sesinin içindeki titreşimden.

Biz yetişkinler “anlam” arıyoruz.
Çocuk his görüyor.
Ve bu çok kıymetli bir yer.

Bazen yetişkin dünyası çocuklara bir şey öğretmeye çok hevesli:
“Bak böyle yaparsan doğru, böyle yaparsan yanlış.”

Ama çocuk, parmak sallandığını anladığı an orayı kapatıyor.

Çünkü çocuk, yakından konuşanı sever,
yukarından değil. Kendinden olanı sever, eğlenceli olanı sever doğasına uygun olanı sever

Ben çocuklara ders vermiyorum.
Onlara eşlik ediyorum.

Satrançta bir düşünceye,
Dramada bir duyguya,
Tiyatroda bir ana.

Çocuk aslında her seferinde şunu söylüyor:“Ben görüyorum. Sen de görür müsün benimle?” Ve işte işin kalbi tam burada:

Birlikte görmek.
Birlikte duymak.
Birlikte kalmak.

Bugün bildiğim  ve öğrendiğim en güzel şey şu:
Çocuklara anlatılan hiçbir şey yalnızca sözden ibaret değil.

Bir bakıştan bir dünya geçer.
Bir duruştan bir hikâye.
Bir nefesin içinden bir yol.

Ve çocuk bunu hep fark eder. Her an her saniye fark eder, gözlemler, gözlemlerinin  çoğu zaman uzun uzadıya olmasına sabır gösterilmez . 
Oysaki çocuk sadece hazır olmaya evriliyordur. 

Biz sadece
yanında durmayı öğreniyoruz.

Yazan:Burcu SİLEK